Orchidaceae familyasına ait zarif, narin egzotik bir güzelliğe sahip olan Orkide’ ler tropikal iklimleri daha çok sevse de dünyanın her yerinde yetişebilmektedir. Dünyada çiçekli bitkiler içinde en geniş familyaya sahiptir. Ülkemizde yetişen 24 türü vardır.
Orkide türleri iklim ve tohumlarına göre değişiklik gösterse de genel duruş ve çiçek açma şekilleri benzerlik göstermektedir. Çok yıllık bitkilerdir. Yayvan ve geniş yaprakları kısa gövdeleri vardır. Orkideler türlerine göre farklı renktedir. Her sene çiçek açan orkidelerin bazı türleri yılda birkaç kez çiçek açmaktadır.
IŞIK VE NEM: Direk güneş ışığını istemeyen orkideler havadar, ışık alan ortamları sever. Diğer ışık kaynaklarından da yararlanır. Her mevsim oda sıcaklığına sahip yerde bakılmalıdır. Kış aylarında oda sıcaklığı 15 derecenin altına düşmemesi gerekir. Hava akımlarından kolay etkilendiği için yer seçiminde dikkat etmek gerekir. Orkide tropikal ortamları sevdiğinden dolayı nem de gelişimi için büyük önem taşır. Genel olarak gündüz en az %50, gece ise %70 oranında nem ister.
TOPRAK İSTEĞİ: Toprağı kendine özeldir. Odun kömürü kırıntısı, perlit, ponza, ağaç kabuğu, strafor, az miktarda mıcır olan bir toprak karışımı idealdir. Oran olarak %60 ağaç kabuğu %40 oranında ponza ve diğer maddeler kullanabilirsiniz.
SULAMA: Sulama orkideler için büyük öneme sahiptir. Kışın haftada 1 gün yaz aylarında ise 4 günde bir dinlemiş su ile sulanmalıdır. Fazla su orkidenin köklerini çürütür. Susuz kaldığında ise boynunu büker. Bitkiyi canlandırmak için neme ihtiyacınız vardır. Toprağın üzerine buz koyarak bu sorunu çözebilirsiniz.
Doğada kökler toprak altında değil açıkta ve klorofillidir. Güneşe uyumlu özelliktedir. Bu sebeple sağlıklı, doğal kök rengi gri ve yeşil arasında değişir. Işık gören kökler koyu gri ise sağlıklıdır. Açık gri ise susuzdur. Yeşil renkte ise suya doymuş demektir.
BUDAMA: Eylül, kasım ayı budama için uygundur. Ancak bitkiniz herhangi bir şekilde zarar görmüşse veya kuruyorsa hiç çekinmeden budayabilirsiniz. Ölü yapraklar temizlenir ve gövdeye zarar vermeden çıkarılması gerekir. Orkidenin çiçekleri döküldükten sonra sap sararmaya başlar. Sap kısmındaki boğumları alttan sayın. 3. Boğum budama boğumu olacaktır. Bu boğumun üstünden kesmeniz gerekir. Çiçek sapı zamanla tekrar büyüyecektir. Ancak çiçek sapı tamamen kurumuşsa sapı gövdeye en yakın yerden kesmeniz gerekir. Kısa zamanda orkideniz yeni bir çiçek sapı verecektir.
SAKSI DEĞİŞİMİ: Saksı değişiminin tüm çiçekler döküldükten sonra yapılması uygundur. Kök çürümesi, yanlış gübreleme sonucu yaprakların sararması, bozulması ya da orkide saksısına sığmadığı zaman saksı değişimi yapılır. Saksı şeffaf olmalı ki kökler ışıktan yararlansın. Orkide ters bir şekilde tutarak çıkarılır. Tamamen eski topraktan arındırdıktan sonra zarar görmüş, kurumuş kökler budanır. İçeriğinde odun kömürü kırıntısı, perlit, ponza, ağaç kabuğu, strafor, az miktarda mıcır olan bir toprak karışımı hazırlanır. %60 ağaç kabuğu %40 oranında ponza ve diğer maddeler karışım için idealdir. Dilerseniz orkide toprağı olarak satılan paketleri alıp kullanabilirsiniz. Toprağı saksıya doldurduktan sonra bitkiyi ortasına yerleştirip yanlardan toprak ilavesi yaparak sıkıştırın. Bol miktarda su verin.
GÜBRELEME: Yılda en az bir veya iki kere vitamin ve mineral desteği verilmelidir.
ÇOĞALTMA: Keiki adı verilen teknikle orkidenizi çoğaltabilirsiniz. Orkidenin uç kısmında ufak orkideler bulunur. İlkbahar aylarında göreceğiniz bu yavrular yeteri kadar uzadığında en az 2 yaprak ve kök olmak kaydıyla alabilirsiniz. Şeffaf saksıya koyduktan sonra serin ve hafif rüzgarlı bir yerde saklayın. Kökleri daha belirgin olduğunda uygun toprağa dikebilirsiniz.
Diğer bir yöntem ise çelikle çoğaltmadır. Çelikle çoğaltma tekniği; üretilecek bitkiden alınan ve çelik adı verilen bir gövde, kök, yaprak parçası ile yeni bir bitki oluşturma tekniğidir. Bu yöntem için orkide yeterince gelişmiş ve farkı noktalarda sürgün vermesi gerekir. Çiçekleri döküldükten sonra alttan 3. boğumun biraz üstünden steril bir bıçak ile kesin. Kestiğiniz yere tarçın sürerek kesilen yerin çürümesini önleyebilirsiniz. Orkidenizi tam bir gölge alanda bekletin. Bitki çiçek açmak için filiz verecektir. Çiçek sapında fide oluşunca tekrar eski yerine alabilirsiniz. Sapta oluşan fide büyüdüğü zaman birkaç santim alttan veya üstten keserek ayrı bir saksıya dikebilirsiniz.
HASTALIKLARI ve SORUNLAR: Mantar hastalıkları orkidelerde çeşitli sorunlara neden olabilmektedir. Mantar hastalıklarını önlemenin yolu mantar üremesine yardımcı olacak koşulları ortadan kaldırmaktır.
Siyah çürüklük (Pythium) genellikle kök veya yapraklarda rastlanır. Bitki kökleri su içinde kaldığında yada saksı harcı çürümeye başladığında oluşur ve hızla yayılır. Bitkinin ölümüne dahi sebep olur. Başlangıçta yaprak altında küçük, düzensiz, sulu kahverengi lekeler şeklinde görülür. İlerlediği zaman bu lekeler morumsu kahverengi veya morumsu siyah renge dönüşür. Diğer bitkilerden ayrılarak hasta bölgeler kesilmeli ardından mantar (fungisit) ilacı ile ilaçlanmalıdır.
Yaprak benek hastalığı ise genelde açık yaralardan girerek yaprakta sararmalara neden olur. Hastalıklı bölgeler çok küçük yuvarlak benekler şeklinde çökük kahverengindedir. Hastalıklı yapraklar uzaklaştırıldıktan sonra mantar ilacı ile ilaçlanmalıdır.
Bakteriyel kök çürüklüğü; kötü drenaj, aşırı sulama, tuz birikmesi, fazla gübreleme gibi durumlarda kökün zarar görmesi ile ortaya çıkar. Kök başlangıçta beyaz, ileri safhalarda siyah yada kahverengi çürümüş bir halde olur. Tedaviye önce zarar görmüş bölgenin uzaklaştırılması ile başlanır. Saksı harcı köklerden temizlenir ve yeni bir harca bitki dikilir. Mantar ilacı ile ilaçlandıktan sonra bir süre su çok az verilir.
Bakteriyel hastalıklar ise kahverengi çürüklük ve kahverengi benek hastalığıdır.
Kahverengi çürüklük hastalığında yaprakta kahverengi yarı saydam bir bölge oluşur. Hastalık ilerledikçe kokulu sulu bir çürüme görülür. Önce hasta bölge sağlıklı bölgeden itibaren doku kesilip çıkarılır. Ardından Captan veya bakır oksit gibi bakır içerikli bir ilaçla ilaçlanır. Bitkini yetişme ortamı da %10’luk çamaşır suyu ile dezenfekte edilir.
Bakteriyel kahverengi benek hastalığı ise yaprakta küçük, yumuşak ve sulu kabarcık şeklinde görülür. Başlangıçta mat, kirli yeşil olan yaprak zamanla kahverengi siyahımsı bir renk ve kurumuş bir hal alır. Önce hasta bölge sağlıklı bölgeden itibaren doku kesilip çıkarılır. Ardından Captan veya bakır oksit gibi bakır içerikli bir ilaçla ilaçlanır. Bitkini yetişme ortamı da %10’luk çamaşır suyu ile dezenfekte edilir.
Hastalıklar dışında yer değişimi de alt yaprakların sararmasına sebep verir. Ancak orkide yeni yerine adapte olduktan sonra normal yaşam döngüsüne devam eder. Yaşlı yapraklar, ani sıcak soğuk değişimleri de yaprak sararmasına sebep olur. Direk güneş ışığına maruz kaldığında ise yapraklarda yanma görülür. Direk güneş almayan bol ışıklı bir alana konması ile sorun çözülür.